Samstag, 25. August 2007

Hirvatistan notlari: (Hakim rüzgarlar)

Adriyatik’in Hirvatistan kisminda hakim 3 rüzgar vardir. Bunlar dogu kuzeydogudan esen Bora, batidan esen Mistral ve güney güneydogu gibi esen Jugodur.
Bora dogu kuzeydogudan esen sert ve sagnakli bir kis rüzgaridir. Özellikle kuzeyde karaya yakin yerlerde cok kuvvetlidir. Acik denize dogru etkisini kaybeder. Bora’nin en cok görüldügü aylar kis aylaridir ama yazlari da bir kac gün estigi görülür. Yillar önce bir Nisan ayinda Rijeka- Split arasinda kiyi seridi boyunca uzanan eski sahil yolunu kullanarak bir araba yolculugu yapmistim. Karadan denize dogru müthis sert, cok sagnakli bir rüzgar, denizin üzeri serpintiden bembeyaz, arabayla ilerlemenin neredeyse imkansiz oldugu saatlerce süren bir yolculuktu.
Boranin en sert estigi yerlerden birisi Krk adasi ile ana kara arasindaki Velebit kanalidir. Araba yolculugumda karada yasadigim Bora’yi 2006 yazinda Velebit kanalinda bir kez de tekneyle yasamistim onu da gezi notlarinda detaylica yazacagim.

Mistral genelde Italya üzerindeki olusan alcak basinc bölgesinde olusur. Alpler üzerinde olusan soguk hava ile Akdeniz üzerinde olusan sicak havanin karsilasmasi Mistrale sebep olur. Genelde yagis getirir.
Jugo veya Hirvatistan’daki adiyla Scirocco Sahra üzerinde olusan ve Avrupaya dogru esen kuvvetli ve sicak Güney Güneydogu rüzgaridir.
Sahra ile Kuzey Afrika arasindaki isi farki ne kadar fazlaysa Jugo o kadar fazla kum toz bulutu beraberinde getirir,. Bu rüzgar akdeniz üzerinden gecerken nemle yüklenir. Karsi kiyilara tozlu ve tuzlu bir yagmur olarak ulasir. Boranin tersine güneyde etkili eser kuzeye kadar etkisini kaybeder. 2006 Eylül sonunda bir Dubrovnik Korfu seyrimde önce Mistral arkasindan 3 gün esen Jugo yüzünden Arnavutluk’ta bir askeri bölgede 3 gün kadar misafir olmustum. Endiseyle girdigim askeri limanda cok iyi arkadaslar edinmis cok da iyi agirlanmistim. Detaylari seyirlerde bulacaksiniz.

Hirvatistan notlari: (Cografya ve Iklim sartlari)

Kuzey kismi hava sicaklik degerleri ve ormanlik dokusuyla bizim Karadeniz’i, güneyi daha cok Ege’yi andiran, yaklasik 1150 adanin kiyiya genelde paralel uzanisiyla enterasan bir cografyadir. Tabii adalarin birbirlerine cok yakin oldugu bölümlerde tehlikeli sigliklar da vardir. Özellikle orta Dalmacya bölgesindeki Murter civarinda cok fazla döküntü vardir.

Kuzeyinde ana karada denize paralel uzanan yüksek daglar denizlerle karalar arasindaki isi farkinin artmasina sebep olur. Bu yüzden yöreye hakim kuzey rüzgari bora (bura) karadan denize zaman zaman sagnaklarda 200km’ye ulasan süratlerle eser. Güneyi yazlari genelde sicaktir. Özellikle kuzeyi yazin da yagis alir.

Mayis sonu-Ekim ortasi arasi denize cikmak icin iyi zamanlardir. Sezon bize göre daha gec baslar. Özellikle sezon basi geceleri serin olur o sebeple sicak tutacak giyecekler bulundurmak iyi fikirdir.

Mittwoch, 22. August 2007

Hirvatistan notlari: (Baslangic ve Genel Bilgiler)

Bu bölümde Hirvatistan’da üc yil boyunca yaptigim seyirlerden notlar bulacaksiniz, ileride yapacagim ilaveleri de yine ayni baslikla (numaralandirarak) yeri geldikce ekleyecegim.
Genelde Slovenya'dan tekne transferleri sirasinda Hirvatistan’in adalari arasindan gecen arkadaslar yazilarinda bazi yerleri yaziyorlar. Ben bu bölgede 3 yilin üzerinde cok daha detayli gezdigim ve bir cok tecrübe edindigim icin daha detayli yazmayi planliyorum. Önümüzdeki bölümlerde Hirvatistan kiyilarini kuzey, orta ve güney olmak üzere 3 bölümde yazacagim. Ama önce biraz ülkeyle ve bürokrasi ile ilgili genel bilgiler vermeye calisayim,
Hirvatistan eski Yugoslavya’nin dagilmasiyla Dalmacya kiyilarinin ve önünde bulunan yaklasik 1150 adanin hemen hemen tamamini almis, 4,5 milyon nüfusu olan kücük bir ülke. Baskenti Zagreb (p) yaklasik 1 milyon nüfusuyla en yakin deniz kiyisi olan Rijeka’ya yaklasik 150km. icerde karasal iklimin hakim oldugu görülmeye deger bir sehirdir. Insanlari avrupa ile balkan mentalitesi arasinda bir tutumda, genelde yardimsever, biraz milliyetci, turizmin gelistigi yerlerde biraz maddiyatcidirlar. Genelde Ingilizce ve/veya Almanca konusurlar, bir cok Türkce kelimeye de Hirvatcada raslayacaksiniz.
Deniz bürokrasisi acisindan Hirvatlar adeta bölgelerinin güzelliginin acisini cikarirlar. Hirvatistan’a giris yapan yabanci bayrakli yatlar 1 yil gecerli bir permi almak zorundadirlar. 10metre bir tekne icin yaklasik 120-150 Euro civari bir ücret ödemek gerekir. Bu ücret 1 hafta da ülkede kalacak olsaniz aynidir. Giris yapan yabanci yatlar 1 yil boyunca tekne yatak sayisinin 2,5 kati kadar kisiyi misafir olarak agirlayabilirler. Tekne sahibinin her seyirde teknede bulunmasi mecburidir. Gittiginiz limanlarda yolcu degisikliklerini bizdeki gibi yolcu listesine isletmek gerekir.
Hirvatistan’da teknelerde pissu tanki bulunmasi mecburi degildir. Teknede tank yok ise marinalarda tekne tuvaleti kullanmak yasaktir.

Milli parklarda ve son yillarda bazi koylarda demirlemek genellikle yasaktir. Ücret karsiligi samandiralara baglamak gerekir. Milli parklar icin yerine göre degisen bir giris ücreti vardir. Ücreti koylara girdiginizde botla yaniniza gelen görevlilere de ödeyebilirsiniz. Ama karada bir yerlesim yerinden (marinalardan, liman baskanliklarindan, turizm bürolarindan) ücreti önce öderseniz yerine göre yaklasik 40% tasarruf edersiniz.

Ülkede marina agi cok gelismistir. Devlete ait ACI Marina zinciri kalite olarak orta karar olmasina ragmen bir cok yerde alternatifsizdir. Son yillarda bir cok marina yapilmistir. Yeri geldikce bunlardan da bahsedip fiyatlari, hizmetleri hakkinda bilgi vermeye calisacagim. Bir cok marina olmasina ragmen popüler bir bölge oldugu icin cok fazla özel yat ve charter firmasi vardir. Bu sebeple fiyatlari yüksektir. (10metre bir teknenin yillik baglamasi 2000 ile 4000 Euro arasinda degisir) Yer bulmak da zaman zaman sorun olabiliyor. Fakat seyirlerinizde kücük sehirlerin rihtimlarinda da kücük bir ücret karsiligi kalabilirsiniz.

Ekibimiz ve Teknemiz

Önce Ekibimiz

Erhan Abay: 3-4 yaslarindayken babamla denize cikmaya baslamistim. Ilk teknemiz Civan’in Izmir Turan’da yapilisini ve o güzel talas talas tersane kokusunu halen hatirlarim. 6,5 metre boyunda icten motorlu özenle yapilmis cok yakisikli bir Izmir kayigiydi. Civan’la uzun yillar yaz kis denize ciktik. Izmir Körfezi, Foca, Sakran, Dikili taraflarini gezdik. Sonraki yillarda 4metre bir fiber kayigim oldu. Önceleri 4 beygir eski bir Gemini distan takmam vardi. O motorla cok gezemedim ama distan takmayi tamir etmeyi ve yola devam edebilmeyi iyice ögrendim. Altinoluk basta olmak üzere Edremit körfezini karis karis gezdim. Sonraki yillarda Marmaris’te ticari bir guletimiz vardi. Tüm yaz tatillerimi tersanelerde ve teknede geciriyordum. Lise yillarimda Sn. Bilhan Merzeci’nin Champion Yatcilik firmasinda Beneteau yelkenlilerle ve Princess 55 modeli motoryatla tanistim. Hem calisip hem de denizciligimi gelistirme firsatim olmustu. Genelde Izmir-Antalya arasindaki bölgelerde seyirler yapmistim. Üniversite yillarimda yine motoryatlarla Istanbul Göcek arasinda seyirler yaptim. 2001 yilindan itibaren yerlestigim Almanya’da kücük yelkenlilerle göllerde ve kiralik teknelerle Adriyatik’te yelken yaptim. 2004’ten beri teknemiz Hooper Humperdink’le basta Hirvatistan olmak üzere, Adriyatik, Iyon denizi, Ege olmak üzere solo ve ekip olarak seyrediyorum.







Esim Arzu benimle birlikte Hirvatistan’da denize cikmaya basladi. Genelde teknede okumayi ve dinlenmeyi tercih ediyor. Son zamanda yelken seyrinde dümene gecip aktif olmaya basladi.












Kizimiz Leyla 2006 yili Subat’inda dogdu. Henüz üc aylikken ilk kez tekneye geldi. Hayatinin iki yazini simdiden denizde gecirdigi icin hepimizden daha sansli. Tekne yasamindan keyif aldigini görmek beni mutlu ediyor. Böyle devam ederse iyi bir denizci olacagini düsünüyorum. Simdilik yüzüyor, kumda oynuyor, iskotalarla oynuyor, haritalari ciziyor ve tüm dolaplari karistiriyor.
Ama tekne üzerinde yürürken dengesi ve sudan korkmayisi ilerisi icin ümit verici isaretler.


Ve teknemiz:

Teknemiz Hooper Humperdink Hanse Yachts Almanya yapimi 311 modeli fiber bir yelkenli. 9,45mt boyunda, 2 cift kisilik kamarasi, salonu, WC-dusu, mutfagi olan konforlu ve denizci bir tekne. Hooper’dan önce bir cok baska markayi kiralayarak denedik. Böylece uzun bir eleme sürecinden sonra Hanse’de karar kildik. Elektronik ekipmanlarinin yaninda, sicak su, buzdolabi, elektrikli WC ve Webasto dizel kaloriferi var. Bu da hem sezonu uzatmamizi hem de özellikle kizlarin konfor beklentilerinin karsilanmasini sagliyor.

Dienstag, 21. August 2007

Baslarken...

Blog'da yazmayi düsündügüm bir cok konu var. Bir kismi gecmis yillarda yapilmis seyirlerden olacak. Yeni seyirler de yapildikca eklenecek. Bu sebeple belli bir tarih sirasina göre degil de seyir yapilan bölgelere göre ya da konulara göre bir sira izlemeye calisacagim. Seyir bölgelerimi haritalarla ve resimlerle desteklemeye calisacagim. Böylece ayni bölgelerde seyir planlayanlara yardimci olabilirsem ne mutlu. Özellikle son yillarin popüler ülkesi Hirvatistan'in yaninda Yunanistan (Iyon Denizi ve Ege) ve de güzel ülkemizden notlar bulacaksiniz.